5 Şubat 2015 Perşembe

ZİNLE BAŞLASIN HERŞEY...


''ZİN'' hersey burda bitecek... Karmakarışık duygularla yazmaya başlıyorum. Bu ilk yazım, ilk sözcükler kaleme dokunmak gibi değil, kağıdı koklamak gibi hiç değil.. lakin yine de yazmak nefes almak, yazmak deryalara dalmak, Fatih olup ''inna fetahna.......'' sururuyla yazmak.Yazmak tarihe bir çivi çakmak... Evet yazmak dedik; şimdi başa dönelim ''ZİN'' i yazalım .. Kürt tarihinin en trajik aşk öyküsü Mem u Zin . Mem ve Zin'in hikayesi... 2011 in Mayıs'ında gitmiştim ilk Cizre'deki mezarlarına. Nusaybin'e geziye gidecekken; beni bilmediğim bir ses Cizre'ye atmıştı (Sebebini sonra öğrenecektim). Bir mezarın içinde iki aşık, birbirine meftun; birbirine vurgun.Kavuşmak ahirete kalmıs.Dağı dağa kavuşturan Allah kavuşmayı kıyamete ertelemiş; Yelda Abbasi'nin-Gülnare şarkısında diyor ya ''Didar maye qıyamet e oy yare'' didar -sevgilinin yüzünü görme- kıyamete kalmış.. Cizre'de kadınlar ağıtlar yakmış  Mem u Zin'in ardından. O gün bu gündür ki Cizreli kadınlar hala karalar bağlamakta, kavuşmayan aşıkların yasını tutmakta.O zaman beni aylar öncesinden Cizre'ye atan sebep neyse; Hasanpaşa Han'ının Zin kafesine yıllardır götüren sebep aynıymış. Hepsı aynı yola çıkıyormuş. Bazen sebepleri sonra anlarız. Usta şoförlerimizin dediği gibi ''Hiçbirşey sebepsiz değildir'' :) Bunu şimdi anlıyorum hiçbirşey sebepsiz değil, şimdi göremeyebiliriz .Bekleyin göreceksiniz, göreceğiz... Herşey sizi kaderinize götürecek... 5.02.2010'a selam olsun.
     İlk yazımı uzun tutmak istemedim.. Allah verirse ömür uzun.. yaşayacak, gezecek ve yazacak çok şey var. Nazım'ın sözüyle bitiriyorum: ''Herkese selam, sana hasret''  Şevbaş, iyigeceler, goodnight...

1 yorum:

  1. Bir gün gitsen bile hatıran yeter!!! Canim arkadaşim kalemine sağlik çok güzrl yazmişsin... Blogun hayirli , yazilarinda daim olsun...

    YanıtlaSil